1980'lerde küresel nüfusun sadece %7’sini etkileyen bu rahatsızlık, 2022 itibarıyla %14 oranına ulaştı. Hindistan, Çin, ABD ve Pakistan* en çok vakaya sahip ülkeler arasında. Toplamda 800 milyondan fazla insan, bu hastalığın etkisi altında.
Hangi Bölgeler Risk Altında?
Yapılan araştırmalar, vakaların büyük kısmının belirli bölgelerde yoğunlaştığını gösteriyor. Aşağıdaki tablo, önde gelen ülkelerdeki vaka sayılarını gösteriyor:
| Ülke | Vaka Sayısı (Milyon) |
|---|---|
| Hindistan | 212 |
| Çin | 148 |
| ABD | 42 |
| Pakistan | 36 |
| Endonezya ve Brezilya | 47 |
Yaşlanan Nüfus ve Obezite Salgını Körüklüyor
Obezite oranlarındaki artış ve yaşlanan nüfus, salgının yayılmasında önemli rol oynuyor. Uzmanlar, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesinin ve düşük gelirli bölgelerde sağlıklı gıdaya erişimin kolaylaştırılmasının önemini vurguluyor.
Tedavi Erişimsizliği ve Sonuçları
Özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde, tedaviye erişimde ciddi sorunlar yaşanıyor. 2022 yılında bu ülkelerdeki vakaların %59’u, yani 445 milyon kişi, tedaviye ulaşamadı. Bu durum, sağlık sistemlerine ağır bir yük getiriyor.
DSÖ ve Uzmanlardan Uyarılar
DSÖ, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteyi teşvik eden politikaların yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor. Salgının etkilerini azaltmak için uluslararası işbirliği ve hızlı hareket çağrısında bulunuyor.
Sıkça Sorulan Sorular
Sessiz salgın nedir?
Sessiz salgın, dünya genelinde hızla yayılan ve genellikle yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları gibi faktörlerle ilişkilendirilen bir sağlık sorunudur.
Hangi ülkeler en çok etkilendi?
Hindistan, Çin, ABD ve Pakistan en fazla vaka sayısına sahip ülkeler arasında yer alıyor.
Tedaviye erişimde hangi sorunlar var?
Düşük ve orta gelirli ülkelerde tedaviye erişim oldukça sınırlı, bu da ciddi komplikasyonlara yol açıyor.
Alınabilecek önlemler nelerdir?
Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının teşvik edilmesi ve fiziksel aktiviteyi artırıcı programların yaygınlaştırılması önerilmektedir.
DSÖ’nün önerileri neler?
DSÖ, sağlıklı yaşam politikalarının uygulanması ve düşük gelirli bölgelerde sağlık hizmetlerine erişimin artırılmasını önermektedir.
