Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yaptığı açıklamada, festivalin “bizim dışımızda oluşan süreçler” nedeniyle iptal edildiğini duyurdu. Bu iptal, festival tarihinde 12 Eylül darbesinden sonra üçüncü kez yaşandı. Böcek, festival yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’nu süreci yönetememekle suçlayarak görevden aldığını açıkladı.
Böcek’in açıklamasında “Kanun Hükmü” belgeselinden “malum film” diye bahsetmesi de eleştirilerin hedefi oldu. Yönetmen Nejla Demirci, daha önce filmi çekim aşamasında engellenmiş olmasına rağmen Anayasa Mahkemesi tarafından haklı bulunmuştu.
Nejla Demirci ve “Kanun Hükmü” Tartışmaları
Demirci’nin “Kanun Hükmü” filmi, FETÖ propagandası yaptığı iddialarına karşı Anayasa Mahkemesi kararıyla desteklenmişti. Film, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olurken Demirci, sürecin daha şeffaf yönetilmesi gerektiğini savundu. Film hakkındaki eleştiriler ve festivalden çıkarılma kararı, sansür tartışmalarını tekrar gündeme getirdi.
Sinema Yazarlarından Eleştiriler
Sinema yazarı Şenay Aydemir, sürecin başından beri kötü yönetildiğini belirtti. Aydemir, festival yönetiminin ve belediyenin halka karşı daha açık olması gerektiğini vurguladı. “Her şeyi gizleyerek yaptılar” diyen Aydemir, belediyenin sürecin parçası olmayı reddettiğini ve festival yönetimini yalnız bıraktığını ifade etti.

Siyasi Kampanya İddiaları ve Tartışmalar
Festivalin iptal edilmesi, bazı kesimler tarafından “siyasi kampanya” yapmakla suçlandı. Aydemir, belediyenin hem sansürcü hem de terör destekçisi olarak etiketlendiğini ve festivalin iptal edilmesiyle tüm tarafların zarar gördüğünü belirtti. Açık bir iletişim stratejisiyle farklı bir sonuç elde edilebileceği vurgulandı.
Gelecekte Baskılar Artacak mı?
Altın Portakal Film Festivali’nin iptal edilmesi, Türkiye’deki sansür ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Aydemir, gelecekte baskıların artacağını ve bu tür durumlarla daha sık karşılaşılabileceğini öne sürdü. Sinema sektörü temsilcileri, yaşananların sektöre zarar verdiği konusunda hemfikir.