Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, ihaleye fesat karıştırma ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma iddialarına dayanıyor. Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ile birlikte toplamda 22 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü'nün Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 27 Şubat tarihinde gözaltına alınmıştı. Ekipler, Beykoz Belediye binasında da sabahın erken saatlerinde arama ve el koyma işlemleri gerçekleştirdi.
Arama ve El Koyma İşlemleri Belediye Binasında Yapıldı
Beykoz Belediyesi'nde gerçekleştirilen aramalarda, çeşitli evraklar delil olarak alındı. Polis bariyerleriyle çevrilen belediye binasında yapılan operasyon, İstanbul'da geniş yankı uyandırdı. Ekipler, belediye binasında buldukları belgeleri torbalarla toplayarak emniyete götürdü. Olayla ilgili olarak şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesinin ardından Beykoz Adliyesi'ne sevk edilmesiyle soruşturma yeni bir aşamaya girdi.
Şüpheliler Adliyeye Sevk Edildi, Soruşturma Derinleşiyor
Soruşturma kapsamında, Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ve diğer şüphelilerin adliyeye sevk edilmesiyle süreç hız kazandı. Köseler’in yanı sıra 21 diğer şüpheli de adliyeye götürülerek, hakim karşısına çıkacak. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün başlattığı soruşturmanın, daha fazla şüpheliyi gündeme getirebileceği ihtimali de güçleniyor.
Soruşturma ve Yolsuzluk İddialarının Etkileri
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in gözaltına alınması ve hakkında başlatılan soruşturma, yalnızca İstanbul'da değil, ülke genelinde büyük bir yankı uyandırdı. Belediye yönetiminde yaşanan yolsuzluk iddiaları kamuoyunun ilgisini çekiyor. Yerel yöneticilerle ilgili yürütülen bu tür soruşturmaların daha geniş çaplı incelemelere yol açabileceği konuşuluyor.
Soruşturma Kapsamında 22 Kişi Gözaltına Alındı
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de içinde yer aldığı 22 şüphelinin adliyeye sevk edilmesi, soruşturmanın ilerleyen günlerde daha fazla dikkat çekeceğini gösteriyor. Şu an için net bir karar verilmiş olmasa da, soruşturmanın tamamlanmasının ardından daha fazla kişinin suçlu olup olmadığına dair kararlar verilecek. Kamuoyunda ve İstanbul’da merakla takip edilen bu dava, yerel yönetimlerdeki şeffaflık ve denetim konularında önemli bir örnek teşkil edebilir.
