Aydın'da bazı vatandaşlar, arazilerinin bölünmesini engellemek ve vefat eden yakınlarının anısını yaşatmak amacıyla, onları kendi bahçelerine defnediyor. Özellikle Karadeniz'de yaygın olduğu bilinen bu uygulamanın aslında bir Yörük geleneği olduğu belirtiliyor. Yaşlılar, bu yöntemle genç nesillerin toprağa sahip çıkacağına ve geçmişlerini unutmayacağına inanıyor.
Toprak Sahipliğinin Sembolü: Bahçe Mezarları
Bozdoğan'ın Ziyaretli Mahallesi'nde yaşayan Erdal Özkan, yıllar önce kaybettiği oğlunu evinin bahçesine defnederek bu geleneği sürdürenlerden biri. Özkan, mezarların aynı zamanda bir toprağın sahipliğini gösteren bir belge niteliği taşıdığını ifade ediyor. Genç neslin toprağın kıymetini bilmediği ve geçmişini unuttuğu düşüncesiyle, bu uygulamanın önemine vurgu yapıyor.

Yörük Geleneği Aydın'da Yaşıyor
Eskiden Yörük atalarının vefat eden yakınlarını konakladıkları yerlere defnettiklerini belirten Özkan, bu geleneğin Aydın'da da yaşatılmaya çalışıldığını söylüyor. Mezar ve mezarlıkların, geçmişle bağları koruma ve toprak sahipliğini güvence altına alma açısından önemli olduğunu belirtiyor.

Araziler Bölünmesin, Anılar Yaşasın
Özkan, ölülerini kendi arazilerine gömerek hem onların anısını yaşattıklarını hem de arazinin uzun yıllar boyunca kendi mülkiyetlerinde kalmasını sağladıklarını dile getiriyor. Bu sayede arazilerin bölünmesinin ve yabancılara satılmasının önüne geçildiğine inanılıyor. Büyüklerinin de istekleri doğrultusunda arazi veya bahçelerine defnedildiğini ekliyor.
Geçmişten Geleceğe Miras
Vatandaşlar, bahçelerine yaptıkları mezarlar ile hem sevdiklerini her an yanlarında hissediyor hem de gelecek nesillere önemli bir mesaj veriyor. Bu gelenek, toprak sevgisini ve aile bağlarını güçlendirerek kültürel mirasın korunmasına katkı sağlıyor. Bu şekilde, toprakların gelecek nesillerce de korunması ve sahiplenilmesi hedefleniyor.
Uygulamanın Yaygınlığı ve Geleceği
Bahçe mezarları uygulamasının Aydın'da giderek yaygınlaştığı gözlemleniyor. Özellikle kırsal kesimde yaşayan vatandaşlar, bu geleneksel yöntemle hem topraklarını koruyor hem de sevdiklerinin anısını yaşatıyor. Bu uygulamanın, Yörük kültürünün önemli bir parçası olarak gelecek nesillere aktarılması bekleniyor ve bu sayede toprak sahipliği bilincinin de artması umuluyor.