CHP'ye kayyum atanacağı yönündeki söylentiler, sosyal medyada hızla yayılırken kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Özellikle gazeteci Rasim Ozan Kütahyalı'nın yaptığı paylaşım, bu iddiaları ateşledi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianın halkta panik ve güvensizlik yaratabileceği gerekçesiyle harekete geçti.
Rasim Ozan Kütahyalı Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Başsavcılık, Türk Ceza Kanunu'nun 217/A maddesi uyarınca, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla Kütahyalı hakkında soruşturma başlattı. Gelişmeler üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı gönderilerek Kütahyalı hakkında gözaltı işlemleri başlatılması talep edildi.
Resmi Kurumlardan İddialara Net Yalanlama Geldi
İddiaların ortaya çıkmasının ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), konuya dair bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "Henüz duruşması bile yapılmamış bir dava hakkında karar verilmiş gibi kamuoyu yönlendirilmeye çalışılıyor" denilerek bu tür içeriklerin asılsız ve manipülatif olduğu vurgulandı.
Fahrettin Altun: "Yanıltıcı Paylaşımların Cezası Olacak"
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yaptığı açıklamada bilgi kirliliğine dikkat çekti. "Kim olursa olsun, kamuoyunu yanıltan paylaşımlarla ilgili yasal süreçler devreye girecektir" diyen Altun, gazetecilerin sorumluluklarına da vurgu yaptı. Altun, doğru ve teyitli bilginin kamuoyuna aktarılmasının mesleki bir zorunluluk olduğunu belirtti.
CHP Cephesinden Henüz Açıklama Gelmedi
Tartışmalar devam ederken CHP kanadından henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Parti içinden bazı kaynaklar, iddiaların "siyasi manipülasyon" olduğunu savundu. Ancak parti yönetimi sessizliğini koruyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği merak konusu.
Sosyal medyada yayılan asılsız iddiaların ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceği bu olayla bir kez daha gözler önüne serildi. Rasim Ozan Kütahyalı'nın gözaltı kararı, bilgi kirliliğinin artık sadece bir toplumsal değil, aynı zamanda hukuki bir mesele haline geldiğini ortaya koyuyor. Bu olay, gazetecilik ve ifade özgürlüğü sınırlarının, doğruluk ve sorumluluk çerçevesinde yeniden tartışılmasına neden olabilir.
