Kastamonu'nun derinliklerine gömülü tarihini gün yüzüne çıkarmayı hedefleyen KİBAYA projesi, 2025 sezonu çalışmalarını başarıyla tamamladı. Abana ve Bozkurt ilçelerinde yoğunlaşan kazı ve yüzey araştırmaları, bölgenin antik çağlarına ait önemli ipuçları sunarak, Kastamonu'nun zengin kültürel mirasına yeni bir boyut kazandırdı. Proje kapsamında elde edilen bulgular, bölgenin tarihine ışık tutacak önemli bilgiler içeriyor.
Proje Kapsamında Yapılan Çalışmalar
Kastamonu Üniversitesi öncülüğünde yürütülen "Kastamonu İli, İnebolu-Bozkurt-Abana İlçeleri Yüzey Araştırması" (KİBAYA) projesi, bölgedeki antik yerleşimlerin izlerini sürmeyi amaçladı. Alanında uzman bir ekip tarafından titizlikle yürütülen çalışmalar, Abana ve Bozkurt ilçelerinin kırsal alanlarında yoğunlaştırılarak, bölgenin arkeolojik potansiyelini ortaya çıkarmaya yönelik adımlar atıldı.
Ekip ve İşbirlikleri
Doç. Dr. H. Asena Kızılarıslanoğlu'nun başkanlığını üstlendiği projede, Amasra Müzesi'nden Arkeolog Ümit Kemal Parlak bakanlık temsilcisi olarak görev yaptı. Kastamonu Üniversitesi'nden Doç. Dr. Murat Eroğlu, Öğretim Görevlisi Özgür Yeni, Arkeolog Berkay Kavak ve Dilek Saraç da ekibe dahil olarak projenin başarısına katkıda bulundu. Proje, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ve yerel yönetimlerin desteğiyle hayata geçirildi.
2300 Yıllık İzler Keşfedildi
Araştırmalar neticesinde, bölgede yaklaşık 2 bin 300 yıl öncesine ait yerleşimlere dair önemli bulgular elde edildi. Bu keşifler, Kastamonu'nun antik dönemdeki yaşamına dair önemli bilgiler sunarken, bölgenin tarihini yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor. Elde edilen eserler ve yapılar, bölgenin o dönemdeki kültürel ve ekonomik yapısına dair ipuçları sunuyor.
Halkın Bilgilendirilmesi ve Kültürel Mirasın Korunması
Proje kapsamında, Abana ve Bozkurt Kaymakamlıkları tarafından düzenlenen toplantılarda, köy muhtarları ve yerel halkla bir araya gelindi. Araştırmanın amacı, kapsamı, kültürel mirasın önemi ve sürdürülebilir koruma yöntemleri hakkında bilgilendirme yapılarak, halkın bilinçlendirilmesi ve kültürel mirasa sahip çıkması hedeflendi. Bu sayede, bölgenin tarihi değerlerinin korunması için önemli bir adım atıldı.
