Suna Keskin, 30 Ağustos 1940 tarihinde Çanakkale’nin Biga ilçesinde dünyaya gelmiştir. Sanat hayatına genç yaşta başlayan Keskin, devrim niteliğinde katkılarla Türk tiyatrosuna damgasını vurmuştur. Peki, bu usta sanatçı kimdir? İşte Suna Keskin’in hayatı ve kariyeri hakkında bilmeniz gerekenler.
Sanat Yolculuğu
Suna Keskin, eğitimine Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin Grafik bölümünde başlamış, buradan kazandığı tecrübelerle sahne sanatlarına yönelmiştir. İlk profesyonel adımını, ünlü tiyatrocu Haldun Dormen’in teşvikiyle Dormen Tiyatrosu’nda atmıştır. 1963 yılında sahneye çıkan Keskin, burada Montserrah ve Şahane Züğürtler gibi oyunlarda rol almıştır.
Keskin, kariyeri boyunca birçok tiyatro topluluğuyla çalışmış, Erol Günaydın, Hadi Çaman ve Tuncel Kurtiz gibi önemli isimlerle birlikte Gen-Ar Tiyatrosu’nu kurmuştur. Tiyatro sahnelerindeki 15 yılı aşkın süren deneyimiyle, Gülriz Sururi-Engin Cezzar Tiyatrosu’nda da çeşitli rollerde yer almıştır.
Sinema ve Televizyondaki Başarıları
Suna Keskin, tiyatro kariyerinin yanı sıra sinemada da önemli projelerde yer almıştır. Özellikle Yaşar Kemal’in senaryosunu yazdığı ve Atıf Yılmaz’ın yönettiği Ölüm Tarlası filmi ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Televizyon kariyerinde ise, 1975 yapımı Aşk-ı Memnu dizisinde canlandırdığı Peyker karakteri ve Avrupa Yakası dizisindeki Sedef rolü ile hafızalarda yer etmiştir.
İkonik Rol ve Etkisi
Keskin, 2008 yılında Hadi Çaman Tiyatrosu ile olan işbirliğiyle sanat hayatına devam etmiş, usta oyunculuğu ve sanata olan tutkusu sayesinde Türk tiyatro ve sinema dünyasında unutulmaz bir isim olmayı başarmıştır.
| Kariyer Özellikleri | Açıklama |
|---|---|
| Doğum Tarihi | 30 Ağustos 1940 |
| Doğum Yeri | Çanakkale, Biga |
| Eğitim | Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Grafik Bölümü |
| Önemli Oyunlar | Montserrah, Şahane Züğürtler |
| Sinemadaki Önemli Projeler | Ölüm Tarlası |
| Televizyon Rolleri | Aşk-ı Memnu (Peyker), Avrupa Yakası (Sedef) |
Suna Keskin'in Önemi
Türk tiyatrosuna uzun yıllar emek vermiş olan Suna Keskin, oyunculuk yeteneği ve sahne duruşuyla hem izleyicilerin hem de eleştirmenlerin beğenisini kazanmış, sanatıyla birçok kuşağa ilham vermiştir. Keskin’in eserleri, Türk sanat dünyasında kalıcı bir etki bırakmaya devam etmektedir.
