Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi'nde, öğle saatlerinde beton üretimi yapılan bir fabrikada akrilik asit sızıntısı meydana geldi. Bu sızıntı, fabrikanın içindeki işçileri hafif şekilde etkiledi. Kimyasal maddelerin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle olay, bölgeyi alarma geçirdi.
İşçiler Tedbir Amaçlı Tahliye Edildi
Sızıntının hemen ardından, fabrika yönetimi, çalışanlarını tedbir amaçlı dışarı çıkardı. Fabrikada bulunan işçiler, herhangi bir sağlık sorunu yaşamadan tahliye edilirken, olay yerine polis, sağlık ekipleri, itfaiye ve AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ekipleri sevk edildi. Sızıntının neden olduğu tehlikenin boyutu, ekiplerin olay yerinde yapacağı incelemelere bağlı olarak netleşecekti.
Fabrika Çevresinde Güvenlik Önlemleri Alındı
Olayın ardından polis ekipleri, fabrika çevresinde güvenlik önlemleri alarak, herhangi bir kalabalık oluşumunun önüne geçmeye çalıştı. AFAD ekipleri, fabrikanın içindeki sızıntıyı kontrol altına almak ve olayın boyutlarını belirlemek için hızlı bir şekilde harekete geçti. Sızıntının kaynağını belirlemek amacıyla gerekli araştırmalar başlatıldı.
Sağlık Ekipleri, Etkilenen İşçileri Kontrol Amaçlı İnceledi
Kimyasal maddelerden hafif şekilde etkilenen bazı işçiler, sağlık ekipleri tarafından kontrol amaçlı muayene edildi. Yetkililer, herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşılmadığını bildirdi. Yine de, işçilerin kısa süreli gözetim altında tutuldukları öğrenildi.
Sızıntının Kaynağı Araştırılıyor
Olay yerinde yapılan incelemelerde, akrilik asit sızıntısının kaynağına ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Yetkililer, fabrikanın üretim sürecindeki herhangi bir teknik arızanın ya da insan hatasının bu sızıntıya yol açıp açmadığını araştırıyor. Olayın detayları, soruşturma sonunda netleşecektir.
Tuzla'daki bu kimyasal madde sızıntısı, bir kez daha sanayi bölgelerinde alınması gereken güvenlik tedbirlerini gündeme getirdi. Olayın büyümemesi ve herhangi bir can kaybı yaşanmaması sevindirici olsa da, sızıntının kaynağına dair yapılacak incelemeler önem taşımaktadır. Bu tür olayların önüne geçilmesi için önleyici tedbirlerin artırılması gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
