Belçika’da, 2012 yılından itibaren cinsellik eğitimi tüm sınıflarda zorunlu hale getirilmişti. Ancak, Fransızca konuşan bölgelerde yeni bir düzenleme ile ilkokul 6. sınıf (11-12 yaş) ve ortaokul 4. sınıf (15-16 yaş) öğrencilerine cinsellik eğitimi verilmesi yasalaştı. Bu düzenleme, Fransızca konuşulan Brüksel ve Valonya bölgelerindeki okullarda da geçerli olacak.
Eğitimdeki cinsellik derslerinin haftada 2 saat olarak verilmesi öngörülürken, bu adım bazı veliler tarafından şiddetle karşılandı. Veliler, çocukların bu tür konulara yaşlarının uygun olmadığı şekilde maruz kalmasının doğru olmadığını savunuyor.
Protestolar ve Tepkiler Arttı
Yasa tasarısının kabul edilmesinin ardından Brüksel’de yoğun protestolar düzenlendi. Veliler, yeni düzenlemenin çocuklar için tehlikeli olabileceğini belirterek karşı çıktı. Valonya-Brüksel Federasyonu hükümeti ise, bu düzenlemenin çocukların cinsel eğitim almasını sağlayarak, onları korumayı amaçladığını ifade etti.
Okullar Ateşe Verildi Soruşturma Başlatıldı
Montignies-sur-Sambre kentindeki des Cites Okulu’nda dün gece bir yangın çıktı. Polis, yangının zorunlu cinsellik eğitimine karşı tepkili olan veliler tarafından çıkarıldığını düşünüyor. Hafta başında da Charleroi kentinde 4 okul ardı ardına ateşe verilmişti. Polis, bu yangınların ardında aynı gruptan kişilerin olup olmadığını araştırıyor.

Hükümetin Savunması ve Eğitim İçeriği
Zorunlu cinsellik eğitimi düzenlemesi, çocuğun yaşına uygun şekilde, vücut, güvenlik, rıza gibi temel konuları içermeyi amaçlıyor. Hükümet, bu düzenlemenin çocukları erken yaşta cinsel istismar gibi tehlikelerden korumayı hedeflediğini savunuyor. Ancak, eğitim içeriği ve uygulanışı konusunda ebeveynlerin çekinceleri devam ediyor.
Eğitimle Toplumun Karşı Karşıya Kaldığı Büyük Soru
Belçika’daki zorunlu cinsellik eğitimi düzenlemesi, toplumu bölen bir konu haline gelmiş durumda. Eğitim reformunun, çocukları koruma amacını taşıdığı savunulsa da, bunun nasıl uygulandığı ve toplumun nasıl etkileneceği soruları hala yanıtlanmayı bekliyor. Velilerin tepkileri, yeni yasaların ve toplumun eğitimle ilgili algılarının yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyor.