İBB soruşturması çerçevesinde tutuklanan Murat Ongun, Hüseyin Köksal, Tuncay Yılmaz, Fatih Keleş ve Necati Özkan, gece saatlerinde Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden alınarak, Çorlu, Tekirdağ ve Kocaeli'deki cezaevlerine nakledildi. Nakil kararının Adalet Bakanlığı'nın talimatı doğrultusunda alındığı öğrenildi.
CHP'den Karara Sert Tepki Geldi
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, "Ne kadar dağıtırsan o kadar iyi diye bir talimat var anlaşılan" ifadeleriyle kararı eleştirdi. Günaydın, bu tür uygulamaların hukuki değil siyasi bir mesaj taşıdığını öne sürdü. CHP içerisinden gelen açıklamalarda da, sevk işlemlerinin yargı sürecine müdahale anlamı taşıdığı görüşü öne çıkıyor.
Avukatlardan Savunma Hakkı Vurgusu
Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın avukatı Hüseyin Ersöz, tutukluların farklı illere sevk edilmesinin, yargılamanın sağlıklı yürütülmesini engelleyeceğini belirtti. Ersöz, "Tutuklulara dün gece saat 21.00'de sağlık kontrolü yapıldı. Sabah saatlerinde sevk gerçekleşeceği bildirildi ve eşyalarını toplamaları istendi. Bu, savunma hakkının açık ihlalidir" dedi.
Hukukçular Endişeli: Adil Yargılanma Tehlikede
Birçok hukukçu, yargılamanın yapılacağı şehirlerden uzak cezaevlerine yapılan bu tür sevklerin, savunma hazırlığını zorlaştırdığını ve avukat görüşmelerini kısıtladığını ifade ediyor. Aynı zamanda bu uygulamaların, mahkemelere erişimi engelleyerek adil yargılama ilkesine zarar verdiği vurgulanıyor.
Yeni Sevklerin Sinyali Verildi
Adalet Bakanlığı'nın gönderdiği yazıya göre, önümüzdeki günlerde başka tutukluların da farklı illere nakledilmesi bekleniyor. Bu durum, soruşturma sürecinin ilerleyen aşamalarında daha geniş çaplı sevk işlemlerinin planlandığı yönünde yorumlandı. Tutukluların aileleri ve avukatları ise gelişmeleri endişeyle takip ediyor.
Soruşturma Genişliyor, Hukuki Tartışmalar Derinleşiyor
İBB'ye yönelik soruşturma kapsamında alınan sevk kararları, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konularını yeniden gündeme taşıdı. Savunma hakkının kısıtlanması, sadece tutukluların değil, hukuk devleti ilkesinin de zarar gördüğü şeklinde değerlendiriliyor. Soruşturma ilerledikçe, hem siyasi hem hukuki cephede tartışmaların daha da derinleşmesi bekleniyor.
İBB soruşturmasında yaşanan sevk gelişmeleri, yargı sürecinin sadece adli değil, aynı zamanda siyasi etkiler barındırdığı yönündeki eleştirileri artırdı. Kamuoyunda oluşan "adalet mi, siyasi mühendislik mi?" sorusu ise henüz yanıt bulmuş değil.
