PKK/YPG'nin işgali sırasında bölgedeki hastanelerin altına kazdığı tüneller, hem sağlık tesislerini hem de halkı tehlikeye atıyor. Bu tünellerin varlığı, hastanelerin çökme riskini artırıyor. Örgütün bölgeden çekilmesiyle birlikte bombalı saldırılar devam etmekte, bu da sağlık altyapısının yeniden onarılmasını imkansız hale getiriyor. Hastalar, gerekli tedaviye ulaşmakta ciddi zorluklar yaşıyor.

Kısıtlı İmkânlarla Sağlık Hizmeti Sürdürülmeye Çalışılıyor
Münbiç'teki sağlık çalışanları, yetersiz altyapı ve malzeme eksikliklerine rağmen, büyük bir özveriyle hizmet vermeye çalışıyor. Ancak, hastanelerdeki elektrik kesintileri ve jeneratörler için gereken yakıt eksikliği, tedavi süreçlerini zorlaştırıyor. Bu durum, özellikle böbrek yetmezliği gibi hastalıkları olan hastaların tedavisini güçleştiriyor.

İlaç ve Tıbbi Yardım Eksikliği
Bölgedeki hastalar, ilaç ve tıbbi malzeme eksiklikleriyle karşı karşıya. Böbrek yetmezliği tedavisi gören Emin Abdo, haftada üç kez alması gereken "Epoetin" iğnesini ancak bir kez temin edebildiğini belirtiyor. Yardım kuruluşları ise saldırılar nedeniyle sağlık merkezlerine ulaşmakta güçlük çekiyor. Abdo, bomba yüklü araçlarla yapılan saldırıların, ilaç ve tıbbi yardımların bölgeye ulaşmasını engellediğini ifade ediyor.

Hastaneler Askeri Üslere Dönüştü
PKK/YPG'nin bölgedeki hastanelere verdiği zarar, sadece fiziki değil, aynı zamanda fonksiyonel anlamda da büyük. Münbiç Sağlık Sorumlusu Emin Nur Elmeşhed, "PKK/YPG, sağlık sektörünü harabeye çevirdi" diyerek, hastanelerin altına kazılan tünellerin ve devasa tünellerin oluşturduğu tehditleri vurguladı. Örgüt, sağlık tesislerini askeri karargâha dönüştürmüş ve hastanelerin depolarını kullanılamaz hale getirmiştir. Elmeşhed, bu durumun sağlık hizmetlerini vermeyi neredeyse imkânsız hale getirdiğini belirtiyor.

Patlamalar, Hastaları ve Sağlık Çalışanlarını Korkutuyor
PKK/YPG'nin bombalı saldırıları, hastalar ve sağlık çalışanları üzerinde büyük bir korku yaratıyor. Münbiç Ulusal Hastanesi Yoğun Bakım Bölümü Sorumlusu Hanadi Musa, patlamaların özellikle yaşlı ve kronik hastalar üzerinde panik yarattığını ifade ediyor. Patlamalar nedeniyle hastaneye getirilen yaralı sayısının artması, yoğun bakım birimlerinin kapasitesini zorluyor. Musa, sağlık çalışanlarının da sürekli bir endişe içinde görev yaptığını belirtiyor.