Türkiye, son 7 yılda doğurganlık hızı en fazla azalan 5. ülke konumuna geldi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2017'de 2,08 olan doğurganlık hızının 2024'te 1,48'e düştüğünü açıkladı. Bu düşüşle Türkiye, Çin, Güney Kore, Arjantin ve Kuveyt'in ardından 5. sırada yer aldı.

Yılmaz, doğurganlık hızının 2,1'in altına düşmesinin nüfusun kendini yenileyemeyeceği anlamına geldiğini vurguladı. Önlem alınmazsa Türkiye'nin 2050'de 94 milyon nüfusa ulaşacağı, 2100'de ise 77 milyona gerileyeceği tahmin ediliyor.

Hükümet, doğum oranlarını artırmak için çeşitli teşvikler uyguluyor. İkinci çocuk için aylık 1.500 lira, üçüncü çocuk için 5.000 lira destek veriliyor.
2026'dan itibaren genç çiftlere verilen evlilik kredisi 250 bin liraya çıkarılacak. Ayrıca kreş ve çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Sezaryen doğum oranının yüzde 61,2'ye ulaşması da endişe kaynağı olarak görülüyor. Normal doğumun teşvik edilmesi için çalışmalar yürütülüyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 71 ilde doğurganlık hızının 2,1'in altına düştüğünü belirtti. Tek kişilik hanelerin oranı yüzde 20'ye yükseldi.
2026-2035 dönemi "Aile ve Nüfus On Yılı" ilan edildi. Bu kapsamda aile yapısını güçlendirecek politikalar hayata geçirilecek.