Hatay'ın İskenderun ilçesinde, Suçıkağı Mahallesi yakınlarında, bin 200 metre yükseklikteki bir tepede bulunan tek bir mezar, yıllardır sırrını koruyor. Yamaç paraşütü alanı olarak bilinen bu ıssız bölgede, yaşam alanı olmamasına rağmen bulunan mezarın kime ait olduğu bilinmiyor. Yalnızlığı ve hakkında dolaşan çeşitli rivayetler, mezarı görenlerin merakını uyandırıyor ve dikkatini çekiyor.
Mezarın Konumu ve Özellikleri
İskenderun'un zirvesinde yer alan bu mezar, herhangi bir yazı içermiyor ve metrelerce yükseklikte olmasına rağmen yöre halkı tarafından biliniyor. Issız ve ulaşılması zor bir noktada bulunması, mezarın gizemini daha da artırıyor. Ziyaret edenler, mezarın etrafındaki manzaranın etkileyici olduğunu ve huzurlu bir atmosfere sahip olduğunu belirtiyorlar.
Rivayetler ve Efsaneler
Mezar hakkında çeşitli rivayetler dolaşıyor. Bazıları, mezarın eski bir yerleşim yerine ait olduğunu ve orada yaşayan birine ait olduğunu söylüyor. Diğerleri ise, mezarın özel bir anlamı olduğuna ve dileklerin gerçekleştiği bir yer olduğuna inanıyor. Bu rivayetler, mezarı daha da gizemli hale getiriyor ve insanların ilgisini çekiyor.
Emine Bilgin'in Anlatımı
81 yaşındaki Emine Bilgin, mezarın uzun yıllardır orada olduğunu ve annesinden bu yana var olduğunu belirtiyor. Bilgin, "Benim annemden bu yana mezar orada var. Şu an orası yamaç paraşütü alanı olarak kullanılıyor ve paraşütçüler tarafından 20 yıl önce mezarın etrafını çevirdiler. Daha önceden orada evler vardı ve orada otururlarmış. Mezarın bulunduğu yer daha önce çökmüş ve çamaşır kazanının altında bir çocuk kalmış orada ölmemiş." şeklinde konuşuyor.
Mezarın Gizemini Koruma Çabaları
Bölge halkı, mezarın gizemini korumak ve saygısını sürdürmek için çeşitli çabalar gösteriyor. Mezarın etrafını temiz tutuyorlar ve ziyaret edenlerin de aynı hassasiyeti göstermesini bekliyorlar. Ayrıca, mezar hakkında doğru bilgilerin yayılması ve yanlış rivayetlerin önüne geçilmesi için çalışıyorlar. Mezarın, İskenderun'un önemli bir kültürel mirası olarak korunması hedefleniyor.
Işık Hüzmesi Rivayeti
Emine Bilgin, Perşembe günleri mezarın üzerine bir ışık hüzmesi düştüğünü ve rahatsız olanların orada uyuyarak şifa bulduğuna dair bir rivayeti de aktarıyor. Bu inanış, mezarın sadece bir sır değil, aynı zamanda bir umut kaynağı olarak da görüldüğünü gösteriyor. Mezarın mistik atmosferi, ziyaret edenlerin farklı deneyimler yaşamasına neden oluyor.
