Gürer, bu artışın sebebi olarak Türkiye Cumhuriyeti Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) un için uyguladığı sübvanse edilmiş buğday satışını mayıs itibarıyla sonlandırmasını gösterdi.
Un Fiyatlarındaki Değişim ve Etkileri
Gürer, TMO'nun un fabrikalarına, piyasa fiyatlarının altında buğday satışı yaptığı dönemin sona ermesinin, ekmek fiyatlarını doğrudan etkileyeceğini belirtti. "TMO açıkladığı buğday fiyatları ile ekmek fiyatlarının yükselmesi kaçınılmaz olacak. Bu, soframızdaki ekmeği iyiden iyiye küçültecek" dedi.

Uygulamanın Sonlandırılması
Pandemi süreci ve sonrasında yaşanan kuraklık ile savaş gibi olağanüstü koşullar, TMO’nun uyguladığı ‘un regülasyonu’ sisteminin neden önemli olduğunu ortaya koymuştu. Ancak bu uygulamanın sona ermesiyle birlikte un fiyatlarının artmasının yanı sıra ekmek ve diğer unlu mamullerin fiyatlarının da katlanarak yükseleceği tahmin ediliyor.
Buğday Fiyatlarındaki Artış
Gürer, TMO’nun un sanayicilerine uyguladığı fiyat değişikliklerini de vurguladı. 25 Mart 2022 tarihinde ekmeklik buğdayın ton fiyatı 2,650 TL iken, bu rakamın %21-22 oranında artırılarak 3,210 TL ile 3,250 TL seviyesine yükseldiğini açıkladı. Ayrıca, Ekim 2022’de ekmeklik buğdayın fiyatı 4,460 TL ile 4,575 TL arasında, makarnalık buğdayın fiyatı ise 7,400 TL ile 7,600 TL arasında belirlendi.
Gelecek Sene için Beklentiler
TMO, 2022 yılında üreticiden aldığı ekmeklik buğdayı 4,460 TL'den satarak, piyasanın dengelenmesini sağlamıştı. Ancak bu uygulamanın sonlandırılmasının ardından, Gürer'e göre, ekmek fiyatlarının yanı sıra un ile üretilen her mamulün fiyatları da artacak. “Un maliyeti artacak ve bu durum yurttaşlarımıza yeni zamlar olarak yansıyacak” dedi.
Sosyal Etkiler
Ömer Fethi Gürer, bu gelişmelerin dar ve sabit gelirlilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştıracağını belirtti. Ekmek fiyatlarının artması, Türkiye’deki gıda yoksulluğunu daha görünür hale getirecek ve toplumsal huzursuzluk yaratabilecek bir durum olarak değerlendiriliyor. Bu sebeple, hükümetin acil önlemler alması gerektiği ifade ediliyor.