İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Son Dakika Gündem Cumhurbaşkanı, İsveç’in NATO Üyeliğine Destek Vermeyi Kabul Ettiğini Açıkladı

Cumhurbaşkanı, İsveç’in NATO Üyeliğine Destek Vermeyi Kabul Ettiğini Açıkladı

Türkiye’nin, İsveç’in NATO üyeliğine dair tutumu, son günlerde yaşanan gelişmelerle birlikte gözle görülür şekilde değişti

2 Dakika
Okunma Süresi

NATO zirvesi öncesinde "onay verilmeyecek" şeklindeki beklentilerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesi şaşırtan bir açıklama yaparak İsveç’in üyeliğine destek vereceğini duyurdu. Bu durum, Erdoğan ve AKP’nin geçmişteki keskin dönüşlerine dair alışık olunan bir tabloyu tekrar gündeme getirdi.

Geçmişteki Dönüşler ve Dış Politika

Türkiye’nin dış politikasındaki değişken tutumları, Suriye’den Mısır’a, Fethullah Gülen'den terörle mücadele süreçlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. İlk yıllarında “Kardeşim Esad” ifadesiyle dostluk mesajları veren Erdoğan, kısa sürede “Katil Esed” söylemine dönüştü. Benzer bir dönüş, Mısır’da Sisi yönetimiyle de yaşandı. İç siyasette de Fethullah Gülen, başlangıçta "hocaefendi" olarak anılırken, sonrasında "FETÖ" olarak damgalandı.

İsveç’in NATO Üyeliği Süreci

Erdoğan’ın açıklamalarıyla birlikte, İsveç’in NATO üyeliğinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulacağı ve geçmesi için çaba gösterileceği ifade edildi. Ancak Türkiye’nin, terörle bağlantılı kişilerin iadesi gibi taleplerinin sonraki aşamalara bırakıldığı belirtiliyor. Bu durum, NATO bünyesinde terörle mücadele için yeni yapılar kurulmasına yönelik diyalog sürecinin daha çok "makyaj" söylem olarak kalacağı izlenimi veriyor.

Stratejik Hesaplamalar ve YPG Sorunu

Emekli diplomatların yorumlarına göre, Türkiye’nin YPG’ye karşı olan tutumu, ABD ile olan ilişkilerde bir engel teşkil ediyor. NATO takvimlendirmesi ile bu konunun zora sokulması, Türkiye’nin YPG ile ilgili beklentilerini daha da karmaşık hale getirebilir. Bunun yanı sıra, Türkiye’nin “en yakın tehdit” olarak gördüğü YPG sorunu ile başbaşa kalmaya devam etmesi bekleniyor.

AB Sürecinin Yeniden Gündeme Gelmesi

Neredeyse unutulmuş olan Avrupa Birliği sürecinin, beklenmedik bir şekilde NATO konularında tekrar gündeme gelmesi de dikkat çekici. İsveç ve Finlandiya'nın AB konusundaki destekleri, Türkiye'nin NATO üyeliğine ilişkin süreçlerde ne kadar etkili olabilecek? Bu konunun "büyük karar vericileri" farklı ülkeler olduğundan, Türkiye’nin beklentileri kısıtlı kalabilir.

Askeri Projeler ve Ekonomik Beklentiler

F-16 modernizasyonu ve yeni uçak talepleri, Türkiye’nin NATO ile olan ilişkilerinde ön plana çıkıyor. Ancak F-35 projesindeki engeller, bu taleplerin etkisini sınırlıyor. Ekonomik açıdan ise, Batılı fonların Türk piyasasına dönüşü, bir "yalancı bahar" dönemine neden olabilir. Bu noktada, Türkiye’nin uluslararası ilişkilerdeki durumu ve askeri projelerinin yanı sıra ekonomik kazanımları da önemli bir tartışma konusu olmaya devam ediyor.

KonularÖnem DerecesiBeklentiler
İsveç’in NATO ÜyeliğiYüksekTBMM'den onay
YPG SorunuOrtaABD ile görüşmeler
F-16 ModernizasyonuYüksekNATO yararına
Ekonomik DurumDüşükYalancı bahar beklentisi
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *