ABD Başkanı Trump'ın vergi indirimi planının bütçe açığını daha da artıracağı endişesiyle, 30 yıllık tahvil getirileri %5,1'e yükseldi. Bu, 20 yılın zirvesi yakınında bir seviye olup, hisse senedi ve dolar değerinde düşüşe neden oldu. Tahvil piyasası, planın mali sürdürülebilirlik üzerindeki etkisini değerlendirerek tepki gösterdi. Uzmanlar, mevcut yönetimin bütçe açığını azaltma konusunda yetersiz kaldığını belirttiler.
Moody's'in ABD'nin kredi notunu düşürmesinin ardından yatırımcı güveninde ciddi bir erozyon yaşandı. 20 yıllık tahvil ihalesinde beklenenden düşük talep, bu endişeleri daha da pekiştirdi. Yatırımcılar, uzun vadeli tahviller için daha yüksek getiri talep ediyorlar, bu durum sadece ABD ile sınırlı değil. Japonya ve İngiltere'de de benzer artışlar gözlemlendi.
DWS Americas'ın sabit getiri ve ticaret başkanı George Catrambone, tahvil piyasasının bütçe tasarısının şartları hakkında kendi değerlendirmesini yaptığını ve bütçe açığının anlamlı bir şekilde azaltılmasının beklenmediğini söyledi. Bu durum, risk algısını artırarak hisse senetlerini de olumsuz etkiledi ve kurumsal tahvil piyasasında dikkatli bir bekleyişe yol açtı.
JPMorgan Asset Management portföy yöneticisi Priya Misra ise, tahvil piyasasının politika yapıcılara mali sürdürülebilirlik sorunlarının artık göz ardı edilemeyeceği konusunda uyarıda bulunduğunu belirtti. Global piyasalarda yaşanan bu gelişmeler, ekonomik belirsizliklerin artmakta olduğunu gösteriyor ve yatırımcıların daha temkinli davranmasına neden oluyor.