Gerçek babasının İsmail Hakkı Dinçer olduğunu öğrenen Şahin, bu bilgiyi kanıtlamak amacıyla açtığı babalık davasında 39 yıl boyunca hukuk mücadelesi verdi. Nihayetinde, Dinçer’in mezarının açılması ve yapılan DNA testi ile %99.9 ihtimalle babası olduğu tespit edilince, Armağan Şahin 100 milyon liralık mirasa ortak oldu.
Geçmişin Gölgesinde Yüzleşme
Armağan Şahin'in hikayesi, 1965 yılına kadar uzanıyor. İsmail Hakkı Dinçer’in resmi nikâhlı eşi tarafından baskı altında kalan Atiye Rengin Atamaz, hamile kalmasının ardından doğurduğu kızı Armağan'ı, maddi imkânsızlıklar nedeniyle bir aileye evlatlık vermek zorunda kaldı. Dinçer, 1980 yılında vefat etti ve yıllar sonra gerçeği öğrenen Armağan, 1984 yılında Kırkağaç’ta babalık davası açtı. Ancak, dava zamanaşımı gerekçesiyle reddedildi ve sürecin devamında birçok hukuki engel ile karşılaştı.

Uzun Süreli Mücadele ve Yeniden Dava Açma Süreci
Yargıtay'ın bozma kararına rağmen, ilk dava süreci avukat hatası yüzünden ilerlemedi. Armağan Şahin, yıllar içinde dosyası kaybolduğu için mücadeleyi sürdürmeye devam etti. Sonunda, Adalet Bakanlığı aracılığıyla dosya yeniden değerlendirildi ve yerel mahkeme, talep edilen yeniden yargılama isteğini reddetti. Bu durumda, Şahin, avukatı Varol Turbay ile birlikte Karşıyaka 1. Aile Mahkemesi'nde yeni bir dava açmaya karar verdi.
DNA Testi ile Gerçekler Ortaya Çıktı
Geçtiğimiz günlerde yapılan DNA testi, Armağan Şahin’in İsmail Hakkı Dinçer’in biyolojik kızı olduğunu %99.9 kesinlikte ortaya koydu. Bu sonuç, 39 yıllık mücadeleyi taçlandırdı ve Armağan Şahin, artık Dinçer ailesinin bir üyesi olarak 100 milyon liralık mirasa da ortak oldu.
Haklılığını Kanıtladı
Şahin’in avukatı Varol Turbay, bu uzun ve zorlu sürecin sonunda haklılığını ispatladığını belirterek, “39 yıl süren babalık davası, ülkemizin en uzun süren davalarından biri oldu. Sonunda adalet yerini buldu” dedi. Avukat, Armağan’ın annesi Atiye Rengin Atamaz’ın, 2014 yılında kaleme aldığı ve gerçekte Armağan’ın öz kızı olduğunu belirten mektubun da önemli bir delil olduğunu vurguladı.
Bu olay, sadece kişisel bir hikaye olmanın ötesinde, Türkiye’deki hukuk sisteminin işleyişi ve bireylerin adalet arayışındaki azimlerini gözler önüne seriyor. Armağan Şahin’in mücadelesi, benzer durumdaki birçok insan için umut ışığı oldu.