Nevşin Mengü, YPG/PYD elebaşı Salih Müslim ile yaptığı röportajı YouTube kanalında yayınlamıştı. Ancak kısa süre sonra bu video platformdan kaldırıldı. Röportaj, Mengü'ye "alenen silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçlamasıyla dava açılmasına yol açtı.
İddianame ve Savcılık Talepleri
Savcılık, Mengü'nün cezalandırılmasını talep ederken, cezanın süresini 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar uzatılmasını istedi. Mengü hakkında aynı zamanda yurtdışı çıkış yasağı da uygulanmıştı. Davanın ilk duruşmasında Mengü, suçlamaları kabul etmedi ve beraat talebinde bulundu.
İlk Duruşmada Ne Yaşandı?
14 Şubat tarihinde gerçekleştirilen ilk duruşmada, Mengü yazılı savunmasında suçlamaları reddetti. Gazetecilik mesleğinin gerekliliği olarak, "Gazze'de sağlanan ateşkes nedeniyle oraya gidip haber yapma durumum vardır" şeklinde bir açıklama yaptı. Mengü, ayrıca yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını talep etti ve mahkeme bu talebi kabul etti.
Karar Duruşması ve Avukatın Savunması
Bugün (27 Şubat) yapılan karar duruşmasına, Nevşin Mengü katılmadı, ancak avukatı Hüseyin Ersöz salonda hazır bulundu. Ersöz, müvekkilinin uzun yıllardır gazetecilik yaptığını ve "Türkiye'nin ilk kadın savaş muhabiri" olduğunu belirtti. Avukat, bu durumun gazeteci kimliğiyle değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek beraat talep etti.
Mahkeme Kararını Açıkladı
Mahkeme, savunmaların ardından kararını açıkladı. Nevşin Mengü, "alenen terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mahkeme, cezanın 3 yıl süreyle ertelenmesine karar verdi. Mengü'nün avukatı, kararın adaletli olmadığı görüşünü savundu.
Hapis Cezası ve Gelecekteki Süreç
Mahkemenin verdiği cezanın ertelenmesi, Mengü'nün önümüzdeki üç yıl içinde herhangi bir suç işlememesi durumunda cezanın uygulanmayacağı anlamına geliyor. Bu süreç, gazeteci ve medya dünyasında büyük yankı uyandırmış durumda. Mengü'nün bu davadaki durumu, basın özgürlüğü ve gazetecilik pratiği üzerine tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Gazeteci Nevşin Mengü, yaptığı röportaj nedeniyle ceza almış olsa da, duruşmalar sırasında verdiği savunmalar ve avukatının açıklamaları, hem yargılamanın hem de basın özgürlüğü üzerindeki etkilerini tartışmaya açtı. Bu dava, hem gazetecilik dünyasında hem de kamuoyunda önemli tartışmalara yol açmaya devam ediyor.
