Prof. Dr. Mustafa Sarı, 2021'de yaşanan müsilaj felaketinin ardından ekosistemin hala tehlikede olduğunu söyledi. "Müsilaj bitti mi?" sorusuna, "Üzgünüm, müsilaj bitmedi. Çünkü müsilaj bir sonuç" şeklinde yanıt verdi. Aşırı alg çoğalmalarının, Marmara Denizi'nin sağlığı için endişe verici bir durum olduğunu belirtti.
Alg Patlamaları ve Ekosistem Uyarıları
Denizdeki alg patlamalarının, ekosistem dengesinin bozulduğuna dair önemli bir sinyal olduğunu ifade eden Sarı, "Bu alg çoğalmaları, bir şeylerin geldiğini gösteriyor" dedi. Ekosistemin bu tür uyarıları, insan faaliyetlerinin sürdürülebilirliği açısından dikkate alınması gereken önemli işaretler olarak değerlendirilmeli.
Ekonomik Etkiler: Balıkçılık ve Turizm
Müsilaj felaketinin, balıkçılık ve turizm gibi iki önemli sektörde büyük zararlara yol açtığını belirten Prof. Dr. Sarı, "Balıkçılık sektörü yarı yarıya ürün kaybına uğradı, turizm ise kötü görüntüler nedeniyle olumsuz etkilendi" dedi. Bu iki sektör, Marmara Denizi'ndeki ekosistem sağlığından doğrudan etkilenmekte.

Balık Popülasyonu Tehlikede
Marmara Denizi'ndeki balık türü sayısının müsilaj öncesi ve sonrası dönemdeki değişimine dikkat çeken Sarı, "Bir zamanlar 65 balık türü varken, şu an sadece 4 tür kalmış durumda" ifadelerini kullandı. 2021'de avcılık rakamlarının 14 bin tona gerilediğini, ancak 2022’de 24 bin ton civarına çıktığını ancak bu miktarın yanıltıcı olduğunu vurguladı. Çünkü bu miktarın büyük bir kısmı sadece birkaç türden oluşuyor.
Ekosistem İçin Harekete Geçme Zamanı
Prof. Dr. Mustafa Sarı, kirlilik yükünün azaltılması ve ekosistem dengesinin sağlanması gerektiğinin altını çizdi. "Kirlilik ve iklim değişikliği gibi faktörler ortadan kaldırılmadığı sürece müsilaj tehlikesi devam edecektir" diyerek uyarıda bulundu. Marmara Denizi'nin korunması için acil önlemlerin alınması gerektiği, sadece ekosistem sağlığı değil, aynı zamanda bölgedeki ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşıyor.