Antalya'nın Kemer ilçesindeki Phaselis Antik Kenti, 1. derece arkeolojik sit alanı olarak koruma altında bulunuyor. Ancak, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan bir projeyle, Alacasu ve Bostanlık koylarında yapılaşma çalışmalarına başlanmıştı. Projeyle birlikte, doğal çevre ve tarihsel değerlerin ciddi şekilde zarar gördüğü belirtiliyor.
Erdal Elginöz, Phaselis’e Dokunma Platformu adına yaptığı açıklamada, bu projelerin doğal doku ve tarihi çevre üzerinde ciddi tahribatlar yarattığını vurguladı. Ayrıca, projenin halk plajı ve günübirlik tesisler içerdiğini belirten Elginöz, bu tür projelerin bölgenin tarihi dokusuna zarar verdiğini ifade etti.
Bakanlık Projesinin Detayları
Phaselis'teki yapılaşma, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatıldı ve ihaleyi eski Bakan Zeki Ergezen'in ailesi aldı. Proje, halk plajı ve günübirlik tesisler inşa edilmesini amaçlıyor. Ancak, bölgenin koruma altındaki yapılar arasında bulunması ve ekosistemine zarar verme potansiyeli, çevre ve tarih koruma uzmanlarının büyük endişe duymasına yol açtı.

Alacasu ve Bostanlık Koylarında Tahribat
Projenin en çok tartışılan kısmı, Alacasu (Cennet) ve Bostanlık koylarındaki inşaat faaliyetleri. Bu koylar, yalnızca doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi dokusuyla da büyük önem taşıyor. Phaselis’e Dokunma Platformu, bu alanlardaki inşaatların, koyların doğal yapısını ve tarihsel çevresini tahrip ettiğini iddia ediyor.
Tepkiler ve Çevre Hareketinin Açıklamaları
Phaselis’e Dokunma Hareketi'nin sözcüsü Erdal Elginöz, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na karşı olan tepkilerini yineleyerek, projelerin geri alınması gerektiğini söyledi. Doğal doku ve tarihi çevreye verilen zararların önüne geçmek için inşaatların durdurulmasını talep etti. Bu açıklamalar, halk arasında projeye karşı geniş bir muhalefet oluşmasına neden oldu.
Yeni Projelerin Hedefi
Phaselis Antik Kenti'nde yürütülen projeler, doğal ve tarihi değerlerin korunmasını savunan çevreciler ve tarihçilerin büyük tepkisini çekiyor. Bakanlığın projeleri ile tarihi bir mirasın korunması arasında bir denge kurulması gerektiği vurgulanırken, gelecek süreçte yapılacak adımlar büyük önem taşıyor.