Türkiye, kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadelede önemli bir başarıya imza atarak, Peru'nun M.Ö. 200 ile M.S. 600 yılları arasında hüküm süren Mochica kültürüne ait tarihi bir kolyeyi Peru'ya iade etti. Bu anlamlı iade, iki ülke arasındaki kültürel iş birliğinin güçlenmesine katkı sağlarken, Türkiye'nin kültürel mirasın korunmasına yönelik hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.
Mochica Kolyenin Önemi ve İade Süreci
İade edilen kolye, Mochica kültürünün değerli bir parçası olarak kabul ediliyor. Kolyenin 1960'lı yıllarda bir Türk vatandaşı tarafından Peru'dan edinildiği ve 2021 yılında orijinalliğinin araştırılması için yetkililere başvurulduğu belirtildi. Yapılan incelemeler sonucunda kolyenin Moche kültürüne ait olduğu kesinleşti. Eserin sahibi, kolyenin Peru'da koruma altında olduğunu öğrenir öğrenmez iade sürecini gönüllü olarak başlattı.

Anlamlı Törenle Peru'ya Teslim
Kolye, 13 Mayıs'ta Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde düzenlenen törenle Peru'nun Ankara Büyükelçisi Cesar Augusto De Las Casas Diaz'a teslim edildi. Törene Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Dışişleri Bakanlığı temsilcileri ve müze yetkilileri de katıldı. Bakan Yardımcısı Yazgı, bu eserin sadece bir takı olmadığını, bir medeniyetin hafızası olduğunu vurguladı.

İki Ülke Arasındaki İş Birliği Vurgusu
Peru Büyükelçisi De Las Casas Diaz, Türkiye'nin hızlı ve etkin iş birliği için teşekkür ederek, bu iadenin dostluğun ve kültürel anlayışın güçlü bir ifadesi olduğunu belirtti. Ayrıca, Mochica kültürünün Peru'nun kimliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu da sözlerine ekledi. İade süreci, Peru ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 75. yılına denk gelmesi sebebiyle ayrı bir önem taşıyor.
Türkiye'nin Kültürel Mirası Koruma Çabaları
Türkiye, kültür varlığı kaçakçılığıyla mücadeledeki kararlılığını sürdürerek, kültürel mirasın korunmasına yönelik uluslararası iş birliklerine aktif olarak katkıda bulunuyor. Bu iade, Türkiye'nin UNESCO 1970 Sözleşmesi çerçevesindeki yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki hassasiyetini ve kültürel değerlere verdiği önemi bir kez daha kanıtlamış oldu.