Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, doğum izni sürelerinin artırılması için önemli adımlar atılacağını açıkladı. Bakan, Nüfus Politikaları Kurulu'nda bu konuda yapılan çalışmaların devam ettiğini belirterek, özellikle kadınların doğum öncesi ve sonrası izin sürelerinin daha da uzatılması için gerekli düzenlemelerin yapılacağını söyledi. Bu düzenleme ile kadın çalışanların iş hayatındaki zorlukların hafifletilmesi hedefleniyor.

İşçi ile Memur Arasındaki Fark Giderecek
Bakan Işıkhan’ın açıklamalarına göre, doğum izni konusunda işçi ile memur arasındaki farklar giderilecek. Halihazırda memurlara verilen doğum izni süresi 16 hafta, işçilere ise 16 hafta yerine sadece 5 gün babalık izni veriliyor. Yeni düzenleme ile bu farkların ortadan kaldırılması, işçi ve memurlar arasında eşitlikçi bir yaklaşım benimsenmesi amaçlanıyor.

Kadın Çalışanların Hakları Korunacak
Kadınların iş yaşamındaki yerini güçlendirmek amacıyla, doğum izni gibi haklarda yapılacak bu düzenlemeler, kadınların hem çalışma hayatına katılımını artırmayı hem de aile içindeki sorumlulukları dengeli bir şekilde paylaşmalarına olanak tanıyacak. Bakan Işıkhan, kadınların iş gücüne katılımını teşvik etmek adına, iş hayatında eşitlikçi bir ortam yaratmak amacıyla da bu tür reformların devam edeceğini belirtti.

Babalık İzninde Eşitlik Sağlanacak
Babalara verilen doğum izni konusunda da önemli bir değişiklik gündemde. Memurlara 10 gün babalık izni verilirken, işçilere bu süre sadece 5 gün ile sınırlı kalıyor. Yeni düzenleme ile babalık izninin her iki grupta da eşit olması sağlanarak, babaların çocukları ile daha fazla vakit geçirebilmeleri hedefleniyor. Bu, toplumda aile içindeki eşitliği destekleyecek bir adım olarak değerlendiriliyor.

Çalışmalar Devam Ediyor
Bakan Işıkhan, doğum izni sürelerinin uzatılması ve işçi ile memur arasındaki farkların giderilmesi için yapılan çalışmaların hızla sürdüğünü vurguladı. Ayrıca, kadınların iş hayatındaki yeri ve haklarının güçlendirilmesine yönelik diğer adımların da atılmaya devam edeceğini söyledi. Bu düzenlemelerle birlikte Türkiye’deki kadın hakları alanındaki önemli bir boşluk kapatılmış olacak.
