İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Son Dakika Videolar Gündem Kırıkkale'de 11 yıl sonra derin dondurucudan çıktı: Kardeşlerden çarpıcı iddialar

Kırıkkale'de 11 yıl sonra derin dondurucudan çıktı: Kardeşlerden çarpıcı iddialar

Kırıkkale'de 11 yıl sonra derin dondurucuda bulunan cesedin sırrı çözüldü. Kardeşleri, ağabeylerinin telefon sinyalinin cinayet evine yakın kesildiğini ve olayın organize olduğunu iddia etti. İşte detaylar...

3 Dakika
Okunma Süresi

Kırıkkale'de 11 yıl önce kaybolduktan sonra bir apartman dairesindeki derin dondurucuda cesedi bulunan Hüseyin Okumuşoğlu'nun sır perdesi aralanıyor. Kardeşleri, ağabeylerinin kaybolmadan önce telefon sinyalinin cinayet evine yakın bir mesafede kesildiğini belirterek olayın planlı bir cinayet olduğunu iddia etti. Olayın detayları ortaya çıktıkça, aile adaletin yerini bulmasını ve sorumluların cezalandırılmasını bekliyor.

Yangın ve Şüpheli Kadın İddiası

Ağabeyinin kaybolmadan kısa süre önce Ankara'daki evinde yangın çıktığını söyleyen Yılmaz Okumuşoğlu, "2014 yılında ağabeyimin evi yandı. Kapıyı çalan siyah gözlüklü, peçeli bir kadın yardım istedi. Ağabeyim yardım etmek isterken kendinden geçti. Uyandığında ev yanmıştı. Hastanede ayağında yanık yoktu, ancak derin bir şişlenme olmuştu" dedi. Yangının ardından başlayan şüpheli olaylar zinciri, ailenin dikkatini çekiyor.

Kayıp Çanta ve El Yazısı Notu

Hastaneye gelirken ağabeyinin yanında bir çanta olduğunu belirten Yılmaz Okumuşoğlu, "Çantayı Meliha Veske'ye vermesini istedi. O çanta o günden beri kayıp. Ağabeyim tüm birikimini Meliha Veske'ye verdiğini ve adına kredi çektiğini söylüyordu. İş yerindeki eşyaları arasında, 'Tüm birikimimi Meliha Veske'ye verdim, onu almak için evine gidiyorum' yazılı bir not bulundu. O nottan sonra ağabeyimden haber alamadık" şeklinde konuştu.

11 Yıllık Bekleyiş ve Şüpheler

Mahir Okumuşoğlu, ağabeyinin tedaviden sonra araç kiraladığını ancak kaybolduktan sonra aracın Ankara'daki evinin önünde bulunduğunu anlattı. "Ağabeyimi tam 11 yıldır bekledik. Adli Tıp'ta cenazesini teşhis ettim. Sırtında bıçak izleri vardı. Bir kadının, iri yarı bir adamı bıçaklayarak etkisiz hale getirmesi mümkün mü? Ağabeyimin bulunduğu ev, telefon sinyallerinin kesildiği yere çok yakın" dedi. Aile, olayın aydınlatılması için yetkililerden yardım bekliyor.

Adalet ve Sorumluların Cezalandırılması Talebi

Mahir Okumuşoğlu, "Cinayet şüphelileri ölmüş olabilir ama onlara yardım ve yataklık yapanların en ağır cezayla cezalandırılmasını talep ediyoruz. Ağabeyimin cesedi bozulmamıştı. Ağustos 2014'teki haliyle duruyordu. Meliha Veske, cinlerle ve muskalarla uğraşan, insanları etkileyen biriymiş. Bir insanı 11 yıl boyunca buzdolabında saklamak, insanlığa sığar mı?" ifadelerini kullandı.

Ailenin Tek Tesellisi ve Beklentileri

Okumuşoğlu, "Tek tesellimiz, cenazesinin toprağa verilmiş olması. Devletimize güvenimiz tam. Bu işi çözerse devletimiz çözer. Bu evi kiraladılar, sonra da 'Hüseyin Okumuşoğlu'nu buraya çağıralım, halledelim' mi dediler? Aklımıza türlü türlü sorular geliyor. Gerek Adalet Bakanımızdan gerekse Cumhuriyet Savcılığımızdan bu olayın hızlı bir şekilde çözüleceğine inancımız tam" şeklinde konuştu. Aile, adaletin sağlanması için umutla bekliyor.

Kaynak: İHLAS HABER AJANSI
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *