Aydın'ın Kuşadası ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki körüklü çizme ustası Mustafa Karpuzcu, babasının yanında başladığı ve ömrünü adadığı bu zanaatı yaşatmak için çabalıyor. Gelişen teknolojiye meydan okuyan Karpuzcu, Kuşadası'nın son körüklü çizme ustalarından biri olarak UNESCO Yaşayan İnsan Hazineleri listesinde yer alıyor. Ancak Karpuzcu, mesleğin geleceği için endişeli; çünkü bu nadide zanaatı öğretecek çırak bulmakta zorlanıyor ve gençlerin ilgisizliğinden yakınıyor.

Körüklü Çizme Ustalığının Sırları
Mustafa Karpuzcu, körüklü çizme yapımının inceliklerini anlatırken, bu zanaatın sabır ve dikkat gerektirdiğini vurguluyor. Tamamen el işçiliğiyle yapılan körüklü çizmeler, baklava körük, akordeon körük ve boğma körük olmak üzere farklı çeşitlere sahip. Derinin henüz ıslakken işlenmesi, ustalığın en önemli püf noktalarından biri olarak biliniyor. Karpuzcu, kösele ve deri kokusu içinde geçen yıllarının ardından, bu zanaatı gelecek nesillere aktarmak istiyor.
Teknolojinin Gölgesinde Kaybolan Bir Zanaat
Kuşadası'nda eskiden zenginlerin tercih ettiği körüklü çizmeler, günümüzde sadece özel sipariş üzerine üretiliyor. Mustafa Karpuzcu, ayda ortalama 7-8 çift çizme yaparak geçimini sağlıyor. Ancak, teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu geleneksel zanaat unutulmaya yüz tutuyor. Karpuzcu, gençlerin bu tür el sanatlarına ilgi göstermemesinden dolayı üzüntü duyuyor ve mesleğin geleceği için endişeleniyor.

Çırak Arayışı ve Mesleğin Geleceği
Aydın'da kendisiyle birlikte sadece 7-8 körüklü çizme ustası kaldığını belirten Mustafa Karpuzcu, çırak bulmak için umutsuzca bekliyor. Eğer çırak yetişmezse, bu nadide zanaatın yakında tarih olacağını ifade ediyor. Karpuzcu, yetenekli ve istekli gençlerin bu mesleğe ilgi göstermesini umut ediyor ve onlara körüklü çizme yapımının tüm inceliklerini öğretmeye hazır olduğunu belirtiyor.

UNESCO Mirası ve Yaşayan İnsan Hazineleri
Mustafa Karpuzcu'nun UNESCO Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Listesi'nde yer alması, körüklü çizme ustalığının kültürel önemini bir kez daha vurguluyor. Bu unvan, Karpuzcu'nun zanaatına olan bağlılığını ve mesleği yaşatma çabalarını taçlandırıyor. Ancak, bu değerli mirasın gelecek nesillere aktarılabilmesi için gençlerin ilgisini çekmek ve çırak yetiştirmek büyük önem taşıyor.
