Başkan Donald Trump, her iki tarafın da barışa ulaşmayı zorlaştırdığını belirterek, "Eğer herhangi bir nedenle iki taraftan biri bunu çok zorlaştırırsa, 'Siz aptalsınız, siz korkunç insanlarsınız' diyeceğiz ve geçip gideceğiz" dedi. Trump, kısa süre içinde bir ateşkes beklemediğini, ancak müzakerelerin hızlı bir şekilde sonuçlanmasını istediğini vurguladı. ABD'nin, çatışmanın taraflarını barıştırma çabasının sonsuz bir sabırla yürütülmeyeceğinin altını çizdi.

Rubio: ABD'nin Öncelikleri Değişebilir
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Paris'te yaptığı temaslarda, barış çabalarının yakın zamanda başarıya ulaşmaması halinde ABD'nin desteğini çekebileceğini açıkladı. "Bu çabayı haftalar ve aylar boyunca sürdürmeyeceğiz" diyen Rubio, ABD'nin başka önceliklere yönelmesi gerektiğini belirtti. Açıklama, Washington'un bu süreçte artık daha fazla zaman kaybetmeyeceğini ortaya koydu.

Başlangıçtaki Umutlar Kayboldu
Trump yönetimi, ilk etapta hızlı bir anlaşma sağlanabileceği yönünde umutluydu. Ancak bugüne kadar sürdürülen görüşmelerden somut bir ateşkes kararı çıkmadı. Trump, hem Moskova'yı hem de Kiev'i süreçte sorumlu tutarak, "Taraflardan biri engel çıkarırsa, bu işin parçası olmayacağız" ifadelerini kullandı. ABD'nin arabuluculuğu, giderek koşullu bir destek haline geldi.

Kremlin: Müzakereler Zor Ama Diyaloğa Açığız
Trump'ın açıklamalarına yanıt, Kremlin'den geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, müzakerelerin "zor ama gerekli" olduğunu ifade etti. Rusya'nın kendi çıkarlarını gözeterek barıştan yana olduğunu belirten Peskov, diyalog kapılarının açık olduğunu söyledi. Moskova'nın müzakerelerde yapıcı kalmaya çalıştığına dair mesajlar verdi.

Barış Süreci Çıkmaza Girdi
ABD'nin barış görüşmelerinden çekilebileceği mesajı, sürecin geleceği açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. Hem ABD yönetimi hem de taraf ülkeler, şu ana kadar masadan bir sonuç çıkarmakta başarısız oldu. Görüşmelerin tıkanması, Ukrayna-Rusya savaşında diplomatik çözüm umutlarını zayıflatıyor.
Barış için son çağrı mı? Trump ve Rubio'nun açıklamaları, ABD'nin sabrının tükenmekte olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Eğer ilerleyen günlerde gözle görülür bir gelişme sağlanamazsa, Washington'ın barış masasını terk etmesi an meselesi olabilir. Bu durumda diplomatik çözüm arayışları ciddi bir yara alacak, savaşın daha da uzaması riskiyle karşı karşıya kalınacak. Barış umudunun korunabilmesi için tarafların acilen somut adımlar atması gerekiyor.